Ankara’nın İlk Kahve Müzesi 5 Yıl Süren Çalışmanın Ürünü
Ankara’nın kahve dükkanı işletmecisi olan Mücahit Çelebi, Türk kahve kültürünü gelecek nesillere aktarmak amacıyla başkentin ilk kahve müzesini kurdu. Çelebi, 5 yıl boyunca Türkiye’nin dört bir yanını dolaşarak, tarihleri 16 ve 17’nci yüzyıllara kadar uzanan kahve değirmenleri ve 150 parça kahve fincanı topladı. Ayrıca, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait Anadolu’daki kahve pişirme aparatlarını da müzede sergiliyor. Müzeyi görmek için tıklayın.
Ankara Kalesi’nde Türk Kahve Kültürüne Dair Bir Serüven
Çelebi, Ankara Kalesi içerisinde geçtiğimiz ay açtığı müzede Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe’nin tasarımını çizdiği fincan takımı ve Sultan Abdülhamit’in kullandığı kahve takımlarının imitasyonunu ziyaretçilere sunmaktadır. Müzenin içeriği oldukça geniş kapsamlıdır ve çeşitli dönemlere ait kahve kültürünü detaylı bir şekilde yansıtmaktadır. Çelebi’nin sözleriyle, “Türk kahvesi ve kültürünü anlatan, yaşatan bir müze kurmaya karar verdim. Ankara’da, İstanbul’da ya da Türkiye’nin neresinde gezersek gezelim, her müzenin bir köşesinde, bir rafında ya bir fincan takımı gördüm ya bir el değirmeni gördüm. Ama Türk kahvesi ve kültürünü anlatan bir müze görmedim. Ankara’da bunun temellerini attık.”
Müzeyi Zenginleştiren Detaylar
Çelebi, müzede 100’den fazla parça bulunduğunu ifade etmekte ve müzeyi sadece kahve fincanı ve cezveyle sınırlı olmadığını vurgulamaktadır. Müzenin içerisinde farklı dönemlere ait kahve kültürüne dair birçok parça bulunmaktadır. Çelebi’nin sözleriyle, “Cezvelerin yapısı, kullanılan malzemeler ve işçilikler, dönemin ustalığını yansıtan detaylarla birlikte sergileniyor. Sadece kahve değil, kahve sunumlarında yer alan bazı materyaller ve ‘kahve yancıları’ dediğimiz şeylerden bahsettik burada. Lokum ve şerbet kültürünü burada anlattık. Bunlar da Türk kahvesi ve kültürünü tamamlayan diğer parçalardır.”
Ziyaretçilere Destekleyici Bir Deneyim Sunan Müze
Müzeyi sadece bir sergi alanı olarak değil, interaktif bir deneyim platformu olarak gören Çelebi, ziyaretçilerin müzeyi gezerken kahvehane atmosferini yaşamaları için özel alanlar oluşturduklarını belirtmektedir. Müze içerisinde özel bir müzik kabini bulunmakta ve ziyaretçilerin kahveye dair şarkı ve türküler dinleyebileceği plaklar toplanmıştır. Ayrıca, ziyaretçilerin kahve dövme deneyimini yaşayabileceği “Tahmishane” adında bir alan da müzede bulunmaktadır. Müzeyi daha yakından görüntülemek için tıklayın.
Zengin Kültürel Deneyimler Sunan Ortam
Çelebi, “Özümüze” ismini verdiği özel oda ile ziyaretçilere Türk kahve kültürünü daha derinlemesine hissettirebilecekleri bir alan sunmaktadır. Bu alanda ziyaretçiler hem bedenlerini hem de zihinlerini dinlendirebilirler ve Türk kahvesine dair daha fazla bilgi edinebilirler. Müzeyi gezen ziyaretçilere, kahve dövme deneyiminin ardından Türk kahvesi ikramının yapıldığı bu alanda keyifli bir mola verilmektedir. Böylelikle, ziyaretçiler gördükleri eserleri, öğrendikleri bilgileri pekiştirebilmekte ve Türk kahve kültürüne dair daha derin bir bakış açısı kazanmaktadırlar.