Dilan-Engin Polat Çiftinin Tutuklanmasının Ardından 1,5 Milyar Dolarlık Güzellik Sektörü İtibar Kaybetti!

Dilan-Engin Polat çiftinin tutuklanmasıyla başlayan ve 600 sosyal medya fenomeninin araştırılması ile devam eden süreçte güzellik sektörü zarar görmeye başladı. Sektörden fazla para kazanıldığının düşünülmesiyle fırsatları araştırmaya başlayanlar sebebiyle güzellik sektörü itibar kaybetti. Hürriyet yaptığı araştırmayla güzellik merkezlerinin ‘fenomensiz’ yüzüne ışık tuttu.

Kaynak: 1.5 milyar dolarlık ‘güzellik’ itibar kaybediyor

Yaklaşık iki aydır Dilan-Engin Polat çifti ile gündemimiz bir hayli meşgul.

Güzellik salonları olan çift, kara para aklama ve vergi kaçırma iddiasıyla tutuklanmış; onların ardından 600 fenomenin araştırılmaya başlandığı söylenmişti.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından 100 bin kayıtlı salon ve 300 bin kişinin faaliyet gösterdiği güzellik sektörü de zarar görmeye başladı.

Konu ile ilgili araştırma yapan Hürriyet’in haberine göre, Uluslararası Medikal Turizm Derneği Başkanı Dr. Servet Terziler, fenomenlerin yarattığı bilgi kirliliği sebebiyle işlerin etkilendiğini söylüyor.

Güzellik salonları ve poliklinikler, 4 milyar dolarlık ihracat yapan hizmet sektöründe 400 milyon dolar civarı bir paya sahip.

Dr. Servet Terziler’in söylediğine göre sektörün asıl cirosu iç piyasada ve bu da yaklaşık 1 milyar dolar civarında.

İstanbul Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Ayşe Aydın, normalde bir hizmeti piyasanın en çok yüzde 30 altında fiyatla verebilirken fenomenlerin yüzde 80 daha ucuza hizmet verdiğini, bu sebeple insanların da bu ucuz hizmeti almayı tercih ettiğini söyledi.

Bu durum fenomenlerin dışında kalan klinik güzellik merkezlerinde müşterilerin azalmasına sebep olmuş ve şimdi de zedelenen itibarları sebebiyle daha fazla müşteri kaybetmekle karşı karşıya kalmışlar.

Şimdilerde sektörün çok para kazandırdığını düşünenler için Dr. Servet Terziler ve Dr. Naser Dadaşzade 300 metrekarelik bir güzellik merkezini açmanın 10 milyon TL’yi bulacağını söylediler.

Bu büyüklükte bir merkezden de aylık 100-150 bin TL kazanılabiliyormuş.

İstanbul Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Ayşe Aydın yaşanan olaylara, “Kara para kısmını duyana kadar böyle bir şeyin güzellik salonlarında var olabileceği aklımın ucundan geçmezdi.” dedi.

‘Bunlar çantacı olarak büyüyor diye düşünmüştüm. 42 yıldır bu işi yapıyorum ancak bir salonum var, ikinci şubeye geçemedim. Hem alaylıyım hem de üniversiteliyim. Öyle kolay mı büyümek. Bu yılın 10 aylık döneminde 436 salon açıldı, 275 salon kapandı. Yani hakkıyla yapan zorlanıyor. En çok bu fenomenler bizi zorluyordu. Biz oda olarak denetimlere çıkıyoruz. Ama son dönemde neler gördük, bir anne geldi kızıyla, ‘Kızım öğretmen olacak ama acaba ona bir salon mu açsak’ dedi. Düşünebiliyor musunuz?”

Dr. Servet Terziler, “8-10 aylık eğitimle alınan sertifika yeterli oluyor. Ama bunun ötesi istenilmeli.” diyerek sitem etti.

‘Güzellik merkezi ya da salonu açmakisteyenler için yeni kriterlerin getirildiği bir düzenleme gerekiyor. Öncelikle deneyim kriteri önemli.” 

Terziler ayrıca, “‘bu işten para fışkırıyor’ mantığıyla yaklaşmanın sonunun hüsran olduğuna dikkat çekti. Terziler, “Bu işte kullanılan cihaz kalitesi çok önemli. CE belgesine sahip mi, FD onayı var mı buna bakmak da lazım.” dedi.

‘Oysa yapılan reklamları görüyorum, 30 yıllık makineyi yeniymiş gibi sunuyorlar. Ayrıca kullanılan ürünlerin de kalitesi sorgulanmalı.’

Kısacası fenomenler sebebiyle güzellik sektörüne dair bütün algılar değişmiş görünüyor. Ancak asıl önemli olan sağlık konusuna dikkat edilerek hareket etme gerekliliği unutulmamalı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir